Merhabalar, hayatımda büyük yer edinmiş, yazma tutkusunu, yazabilmek adına önerilerimi ve günlük tutmanın aslında size ne gibi faydaları olacağını anlatacağım. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik 3. sınıf öğrencisiyim. Küçük yaşlardan beri yazmak ve okumak benim için bir yaşam tarzı haline geldi. Yazmak, kendini anlamanın, ifade edebilmenin, geliştirmenin en etkili yoludur. Yazmak istiyorum ama yapamıyorum dediğinizi duyar gibiyim, işte ben de bu yüzden kendi deneyimlerimi size aktarmak istedim, ufak bir katkısı bile olsa ne mutlu bana!
Yazmaktan Korkmayın!
Aklınıza gelebilecek her konuda yazmaktan çekinmeyin, bunları birileriyle paylaşmak zorunda değilsiniz, canınız mı sıkıldı, bir probleminiz mi var? Satırların akışına kapılmaktan korkmayın, içinizden geçenleri sayfalara aktarın. Yazmak adına ilk girişiminiz ise ve kendinizi geliştirmek istiyorsanız, her gün bir kelime seçin ve onunla ilgili farklı cümleler kurun, aralarında anlam bağı olmasına da gerek yok, kelimelerin sihrinin farkına varın. Haftada bir kere yarım saatinizi ayırarak bu gelişimi çok daha üst seviyelere taşıyabilirsiniz. Bir cümle seçin, atasözü olabilir, bir ilke olabilir, sevdiğiniz bir filmden replik bile olabilir, onun sizde uyandırdığı hisleri anlatın, sizin için ifade ettiğini anlatın, inanın değişimi siz de fark edeceksiniz.
Okuyun!
Okuyun dediğimde birçoğunuz için bu durumun ürkütücü durduğunun farkındayım, günde sadece 15 dakikanızı ayırarak ayda 1 kitap bitirebilirsiniz. Yılda 12 kitap inanın her anlamda hayatınızda değişimlere sebep olacaktır. Lisanınızın geliştiğini, yeni kelimeler öğrendiğinizi, daha iyi konuşabildiğinizi, sorunlarınızda çözüm odaklı olacağınızı, okuduğunuzu ilk defada anlayacağınızı, hayata daha farklı bakacağınızı, ufkunuzun genişlediğini aslında konuşacak çok konunun olduğunu göreceksiniz. Okumaktan korkmayın; kitap, gazete, dergi, makale okuduğunuzun ne olduğunun önemi yok .
Günlük Tutun!
Bir günlüğünüz varsa yıllar önce yazdıklarınız muhtemelen mantıklı gelmeyecektir. Kendinizi ifade ederken ne tür kelimeler kullandığınızı, nelere kızıp neler sayesinde mutlu olduğunuzu gördüğünüzde oldukça şaşıracaksınız. Şimdi kullandığınız kelimelerle ve hayatınızın bu evresiyle karşılaştırdığınızda aslında geçen zamanda hayatınızın tahmin ettiğinizden çok daha fazla değiştiğini fark edeceksiniz belki de. İşte günlük tutmak, size büyüdükçe kendinize kattığınız değerlerin ne kadar fazla olduğunu hatırlatacak somut bir delil bırakmanızı sağlayacaktır. Söz uçar, yazı kalır derler ya, çok doğru. Hafızasına en çok güvenen insanın bile zamanla unutacağı anılar vardır hem de hiç unutmak istemese de. Fakat, günlüğe yazılan anıların unutulma ihtimali yoktur. Aylar yıllar sonra açılıp okunduğunda tüm anılar tazelenir ve o en sevdiğiniz anlar gözünüzde canlanıverir. Günlük tutmanız sayesinde ilkokuldaki adını unuttuğunuz sıra arkadaşınızın adını hatırlayabilirsiniz, mezuniyet elbisenizi seçerken yaşadığınız stresi tekrar hatırlayabilir ve “Bunun için mi telaşlanmışım?” diyebilirsiniz. Günlük tutmak, sizin anılarınızın yok olmamasını sağlar ve torunlarınıza gösterebileceğiniz türden güzel bir anı defteri yaratır. Küçükken başlanan günlük tutma alışkanlığı sayesinde çocukların yazı yazma yeteneğinde ilerlemeler olduğunu gösteren araştırmalar vardır. Bu alışkanlık sayesinde çocuklar günü gününe olmasa da sıkça yazı yazarlar ve yazdıkça hayal güçlerini kullanmaya başlarlar. Yazım hatalarını yaptıkça öğrenirler ve daha iyi cümleler kurma gayretine girdikçe Türkçeleri düzelmeye başlar ve yazma konusunda daha iyi olurlar. Bu da konuşmalarında da iyileşmelerin olmasını sağlar. Ayrıca günlük tutan çocukların yaşıtlarına oranla daha düzgün cümleler kurdukları 2015’te yapılan bir araştırmayla gözlenmiştir.
