2020’nin başından beri alışkın olmadığımız vakalarla karşılaşmaya başladık. Depremler, virüs salgınları derken neler olacak tarzında sorgulamalara girmeye başladık. Ben de bugün sizlere içinizin rahatlaması ve doğru bilgilere ulaşmanız için Corona Virüsünü detaylıca anlatmak istedim. Barış Özcan’ın da dediği gibi “Virüs gibi yayılan yanlış bilgiler, virüsün kendisinden daha tehlikeli olabilir.”
Corona Virüsü Nedir? Belirtileri nelerdir?
Corona virüsler, memelilerde görülen, solunum enfeksiyonlarına ve ishale sebep olabilen genellikle ciddi olmayan ama ölüme de sebebiyet verebilen virüslerdir. Mers-COV, Sars-COV ve 2019-nCOV bilinen türleridir.
- Mers-COV: Bu virüs, MERS Middle East respiratory syndrome ya da ODSS Orta Doğu Solunum Sendromu bir Corona virüs enfeksiyonudur. Bu hastalığa sebep olan virüs MERS-CoV’dır. Bu virüsün bulaştığı hastaların yaklaşık olarak yüzde 35-40’ı hayatını kaybetmektedir. Bazı bünyeler hastalığı hafif belirtilerle atlatabilir. Hastalıktan kurtulanların virüsü bulaştırma riski yoktur. İlk olarak 2012 yılında Suudi Arabistan’da tespit edilmiştir. Türkiye’de MERS sebebiyle ilk ölüm vakası ise 2014 yılının Ekim ayı içerisinde Suudi Arabistan’da çalışan Hatay ili nüfusuna kayıtlı olan bir kişinin Türkiye’ye dönüş yaptıktan sonra hayatını kaybetmesi olayıdır. Virüsün bulaşmasından sonraki ilk 15 gün çok önemlidir. Çünkü belirtiler bu zaman zarfında ortaya çıkar ve virüs bu ilk 15 günlük sürede vücutta yayılım gösterir. Nefes darlığı, öksürük ve ateş hastalığın en önemli belirtileri arasındadır. Fakat bazı hastalarda bu belirtilerle birlikte balgam da görülebilir.
- Sars-COV: Şiddetli akut solunum yolu sendromu (Severe acute respiratory syndrome (SARS), insanları etkileyen, Sars Corona Virüsü’nün (SARS-CoV) neden olduğu solunum yolu sendromudur. Kasım 2002 ve Temmuz 2003 tarihleri arasında Hong Kong’da başlayan SARS salgını neredeyse pandemik hale gelmiş ve dünya çapında 8422 vaka ve 916 ölüm görülmüştür. Dünya Sağlık Örgütü’nün fatalite oranını (ölüm oranı) %10,9 olarak açıklamıştır.Haftalar içinde SARS erkeni 2003 yılının başlarında Hong Kong’dan 37 ülkede yayılmıştır. Bugün itibarıyla, 2003 yılı Haziran ayında görülen son enfekte insan vakası (2004 yılında laboratuvar kaynaklı bir enfeksiyon durumu göz ardı edilirse) ile SARS yayılması tamamen önlenmiştir. Ancak, SARS hastalığının (çiçek hastalığı aksine) eradike edildiği iddia edilmemektedir. Bazı hayvan populasyonlarında hala doğal ana rezervuar olarak mevcut olabileceği ve gelecekte insan nüfusunun içine tekrar dönebileceği düşünülmektedir. DSÖ’nün bildirdiğine göre SARS hastalığının fatalite hızı; 24 yaş ve daha gençlerde %1 altında, 25 – 44 yaş arası %6, 45 – 64 yaş arası %15, 65 yaş ve üzerinde %50 olarak görülmektedir. Karşılaştırma için, İnfluenza’dan ölüm hızı yaklaşık %0,6 (özellikle yaşlılarda) dolaylarındadır. Ancak yeni suşların şiddetli salgınları durumunda % 33 gibi yüksek değerlere de çıkabilir. SARS hastalığı 2016 yılında sadece Ukrayna’da 319 kişinin yaşamını yitirmesine sebep oldu. İlk belirtiler grip benzeri hastalık şeklinde görülür ve şunları içerebilir: ateş, miyalji, letarji gibi belirtiler; öksürük, boğaz ağrısı ve diğer nonspesifik semptomlar. Tüm hastalar için ortak tek belirti ise 38 ° C (100.4 ° F) üstünde bir ateş gibi görünmektedir. Nefes darlığı daha sonra ortaya çıkabilir. Hastalık ilk aşamada soğuk algınlığı gibi belirtiler verir ama daha sonra gribi andırır.
- Yeni koronavirüs (2019-nCoV) Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2019-nCoV olarak adlandırılan ve aynı zamanda Wuhan koronavirüsü, Wuhan deniz ürünleri pazarı zatürre virüsü ve Wuhan zatürresi olarak da bilinen ve pozitif yönelimli ve tek iplikçikli RNA virüsü olan yeni koronavirüs, ilk olarak 2019’da bildirildi. Virüs, 2019-2020 Wuhan zatürre salgını sırasında zatürre olan bir hastada, pozitif bir örnek üzerinde yapılan nükleik asit testinden sonra genomik olarak dizildi. Ocak 2020’de, salgını araştıran sağlık komisyonu ekibi başkanı Zhong Nanshan’a göre Çin’in Guangdong eyaleti’nde, insandan insana bulaşma doğrulandı. Şu anda yeni virüs için spesifik bir tedavi mevcut değildir, ancak mevcut anti-virallerin kullanılabilme ihtimali olabilir. Bildirilen semptomlar vakaların % 90’ında ateş, % 80’inde yorgunluk ve kuru öksürük, % 20’sinde nefes darlığı ve % 15’inde solunum sıkıntısı içeriyordu. Göğüs röntgeni her iki akciğerde de belirti vermiştir. Hayati belirtiler hastaneye yatırılanların kabulü sırasında genellikle kararlıydı. Kan testleri genellikle düşük beyaz kan hücresi sayımı göstermiştir.
Virüs Tayland, Japonya, Güney Kore, Pekin, Şangay, Guangdong, Hong Kong, Vietnam, Tayvan, Singapur, Suudi Arabistan, Malezya,Avustralya, Fransa, Makao, Nepal, Kanada ve ardından Amerika Birleşik Devletleri’ne sıçradı. Ölenlerin sayısı 80’e yükseldi ve 3 bin kişi enfekte oldu. Çin’ de ortaya çıkan virüs yayılmaktadır. 2019-nCoV’un şu anda etkili bir ilaç tedavisi veya aşısı yoktur, ancak geliştirme çabaları devam ediyor. Semptomları, diğerleri arasında, “grip benzeri” olarak tanımlanan ateş, nefes alma güçlükleri ve öksürük içerir. Enfeksiyonu önlemek için WHO, “düzenli el yıkama, öksürme ve hapşırma sırasında ağız ve burnu örtme ….[ve] solunum yolu hastalığı belirtileri (öksürme ve hapşırma gibi) gösteren herhangi biriyle yakın temastan kaçınmayı öneriyor. Genel insan koronavirüsleri için spesifik bir tedavi olmamasına rağmen, ABD CDC’si, enfekte olmuş bir kişinin düzenli grip ilaçları alarak, sıvı tüketerek ve dinlenerek semptomlarını hafifletebileceği konusunda genel öneriler sunmaktadır. Bazı ülkeler, özellikle anakara Çin’i ziyaret ettiyse, insanların grip benzeri semptomları doktorlarına bildirmelerini istemektedir. Wuhan’daki durum, bazıları 3 Şubat 2020’den 9 Şubat 2020’ye kadar turnuva süresi boyunca oynanacak olan 2020 AFC Bayanlar Olimpiyat Eleme Turnuvasının önümüzdeki üçüncü turu ile ilgili olarak izleniyor. 22 Ocak 2020’de AFC, koronavirüs salgını dolayısıyla, daha önce Wuhan’da oynanması planlanan A Grubu maçlarını (Avustralya, Çin Halk Cumhuriyeti, Tayvan ve Tayland’dan ilgili kadroları içeren) bunun yerine Nanjing’e taşıyacağını açıkladı. Wuhan’ın içine ve dışına seyahatlerde etkili bir karantina, 23 Ocak 2020 saat 10’dan itibaren uygulanmaya başlandı. Wuhan’a ve Wuhan dışına uçuşlar ve trenler, halk otobüsleri, metro sistemi ve uzun mesafe otobüsleri bir sonraki duyuruya kadar askıya alındı. Çin’in Xinhua Haber Ajansı’na göre, bu girişim, virüsün Wuhan’dan yayılmasını durdurmak ve insanların sağlık ve güvenliğini sağlamak için bir çabadır. Büyük ölçekli toplantıların ve grup turlarının da askıya alınması direktifi verildi. Karantinadan sonra, artan gıda fiyatları ve hastaneye gidecek sağlık personeli için zorluk da dahil olmak üzere çeşitli lojistik konular meydana geldi.
VİRÜS İLE İLGİLİ BİRÇOK TEORİLER ORTAYA ATILDI:
Planlı Salgın Senaryosu
Geçen hafta ABD’de ilk virüslü kişinin tespit edilmesinin ardından Twitter ve Facebook’ta dolanmaya başlayan patent dosyaları, uzmanların bu virüsü yıllardır bildiği izlenimini veriyordu. Bu iddiaları paylaşan ilk kişilerden biri komplo teorisyeni ve YouTube kullanıcısı Jordan Sather’dı. Binlerce retweet edilen uzun bir Twitter zincirinde, 2015’te İngiltere’deki Pirbiright Enstitüsü tarafından yapılan bir patent başvurusuna link verdi. Başvuruda koronavisürün zayıflatılmış bir versiyonunun solunum hastalıklarına karşı aşı olarak potansiyel kullanımından bahsediliyordu. Bu link Facebook’ta da özellikle aşı karşıtı gruplar tarafından sıklıkla paylaşıldı. Sather, Bill ve Melinda Gates Vakfı’nın hem Pirbright’a hem de aşı geliştirme programlarına bağış yaptığı gerçeğini kullanarak bu koronavirüs salgınının bilinçli olarak, bir aşı geliştirilmesi için fon toplanması amacıyla planlı bir şekilde gerçekleştirildiğini iddia ediyor. Bir tweetinde “Gates Vakfı yıllar boyunca aşı programlarına ne kadar para verdi? Bu salgın planlı mıydı? Medya kullanılarak korku mu salınıyor” dedi. Fakat Pirbright’ın patenti yeni koronavirüs için değildi. Bu patent kuşlar tarafından taşınan ve yalnızca kanatlıları etkileyen bir bronşit virüsü içindi. Bill ve Melinda Gates Vakfı’nın bağışı konusuna gelince, Pirbright Sözcüsü Teresa Maughan, Buzfeed’e yaptığı açıklamada bu patentin dahil olduğu projenin Vakıf tarafından fonlanmadığını söyledi.
Biyolojik Silah İddiaları
Bir diğer temelsiz iddia da virüsün Çin’in gizli biyolojik silah programının bir parçası olduğu ve Vuhan Viroloji Enstitüsü’nden dışarı sızarak yayıldığıydı. Bu teoriyi destekleyenler Washington Times’ın sıkça paylaşılan iki makalesine atıfta bulunuyor. Bu iki makalede de eski bir İsrailli istihbaratçının ifadeleri yer alıyor. Fakat iki makalede de herhangi bir kanıt yer almıyor. Hatta sızıntı olduğunu öne süren İsrailli kaynağın “şimdiye kadar bu yönde bir kanıt veya bulgu yok” sözüne de yer veriyor. Resmi araştırma, virüsün Vuhan’daki Huanan balık pazarından yayıldığını gösteriyor.
Casusluk Söylentileri
Bir diğer iddia da virüsü, Kanada’nın Ulusal Mikrobiyoloji Laboratuvarı’nda çalışan bir araştırmacının açığa alınmasıyla ilişkilendiriyordu. Kanada’nın kamu yayıncısı CBC’nin geçen yıl yayımladığı bir habere göre virolog Dr. Şianggou Çu, eşi ve bazı Çinli öğrencilerin kurumla ilişkisi, olası bir “laboratuvar politikalarını ihlal” nedeniyle kesilmişti. Polis CBC’ye bu konunun kamu sağlığı açısından herhangi bir tehdit oluşturmadığını söylemişti. Bir diğer haberde ise Dr. Çu’nun Çin Bilimler Akademisi’ne bağlı Vuhan Ulusal Biyogüvenlik Laboratuvarı’nı yılda iki kere ziyaret ettiği yer alıyordu. 12 bin retweet ve 13 bin beğeni alan bir tweette, herhangi bir kanıt gösterilmeden Çu ve eşinin bir “casus ekibinin” parçası olduğu, “hastalık yapıcı virüsleri Vuhan’daki tesise gönderdiği” ve eşinin de “koronavirüs araştırmalarında uzmanlaştığı” iddia edildi. Tweette yer alan bu üç iddia da CBC haberlerinde yer almıyor. Hatta koronavirüs ve casus kelimeleri bir kere bile geçmiyor.
Vuhan’daki Hemşire Videosu
Hubei eyaletinde yaşananları ifşa eden bir doktor veya hemşire tarafından çekildiği iddia edilen çeşitli videolar da sosyal medya platformlarında milyonlarca kere izlendi ve haber siteleri de bunlara yer verdi. Bu videoların en popüleri Koreli bir YouTube kullanıcı tarafından Korece ve İngilizce alt yazılarla yüklenmişti. Şimdilerde silinmiş olan bu videonun İngilizce alt yazılarında videoyu çeken kadın Vuhan’daki bir hastanede hemşire olarak anlatılıyor. Öte yandan videoyu çeken kadın kendisinin hemşire veya doktor olduğuna dair hiçbir ifade kullanmıyor. Bu yüzden işin bu kısmının, videoyu yükleyenlerin varsayımı olduğu anlaşılıyor. Adını vermeyen kadın, bilinmeyen bir mekanda üzerinde koruyucu kıyafetle görülüyor. Fakat bu kıyafetler Hubei eyaletinde giyilen koruyucu kıyafetlerle uyuşmuyor. Sokağa çıkma yasağı nedeniyle bölgeden gelen videoları teyit etmek zor. Fakat videodaki kadın virüsle ilgili bir dizi temelsiz söz söylüyor. Bu da onun bir hemşire veya doktor olma ihtimalini son derece azaltıyor. Şahıs Çin’de 90 bin kişiye virüs bulaştığını söylerken bu sayı 28 Ocak’ta yalnızca 4 bin 500’dü.
TÜRKİYE’DE VİRÜS VAR MI?
Ülkemizde henüz bu virüs yoktur. Belirtileri kendinde gören, telaşlanan kişiler olsa da yapılan testlerde virüs bulgusuna rastlanmamıştır. (Gelmesin zaten)
Her ne kadar önlemler alınmış olsa da, alınan önlemleri yeterli görmüyorum, daha korumacı önlemler alınması gerektiğini düşünüyorum.
Corona Virüsü, twitter, instagram, facebook gibi sosyal medyalarda oldukça gündem konusu oldu. Goygoy peşinde olan bazı kişilerin paylaşımlarını sizlere sunarak yüzünüzü gülümsetip yazımızın sonuna geldiğimizi bildirelim.