Diyabet ve Obeziteyle Yaşamak Zorunda Değilsiniz!
Diyabet, kandaki şeker düzeyini dengeleyen insülin hormonunun eksikliği veya yeterince salgılanmasına rağmen vücutta kullanılamaması sonucu oluşan metabolik ciddi bir hastalıktır. Şeker vücudumuzda enerji için gereklidir, ve iki şekilde alınır: dış kaynaklı olarak karbonhidratlarla, iç kaynaklı olarak karaciğerde depolanmış olarak bulunur ve gerektiğinde verilir. Diyabetin başlıca iki tipi vardır. Tip 1 ve tip 2 diye ikiye ayrılır. Tip 2 diyabet, vücut düzgün çalışması için yeterli insülin üretmediğinde veya vücut hücreleri insüline tepki vermediğinde meydana gelir. Bu insülin direnci olarak bilinir. Tip 2 diyabet tip 1 diyabetten çok daha yaygındır. Tip 1 diyabette ise vücut hiç insülin üretmez. Türkiye’de yetişkinlerin yaklaşık yüzde 90’ında tip 2 diyabet olduğu ifade ediliyor. Tip 1 diyabet genellikle 40 yaşından önce, sıklıkla ergenlik çağında gelişirken, tip 2 diyabet ise genellikle daha ileri yaşlarda ortaya çıktığı gözlemlenmiştir.
Diyabet, çok eski bir hastalık 1500lü yıllardan beri aramızda… Son dönemde ise hızlıca artış göstermektedir. 1985 yılında dünyada 30 milyon tip 2 diyabet hastası varken bu sayı 2013 yılında 368 milyona çıktı ve bu sayı sadece tanı koyulmuş hastalardır, bir de tanı konulmayan hastaları hesaba katarsak durumun vahimiyetini sizler düşünün… Çoğumuz tip 2 diyabette genlerin rol aldığını biliyoruz ama bilim adamları 35 kadar genin vakalarının yalnızca yüzde 10 kadarını açıkladığını söylüyorlar. Üstelik 1985-2013 yılları arasında insanoğlunun genlerinde hastalığı arttıracak bir değişiklik olması söz konusu değildir. Buradan anlıyoruz ki, aslında tip 2 diyabet yaşam tarzı hastalığıdır, ama bununla yaşamak zorunda değilsiniz.
Obezite hastalarının yüzde 90’ı aynı zamanda diyabet hastasıdır. Obezitenin yol açtığı en ciddi hastalıklar arasından şeker hastalığı olarak bilinen diyabettir. İnsan vücudunda yağ dokusunun artışı, hücrelerin insülin hormonuna olan duyarlılığını azaltarak insülin direnci oluşumuna neden olur. Bu durumda şeker, insülin hormonuna karşı oluşan duyarsızlık nedeniyle hücre içine alınamadığından kan şekerinde yükselme görülür. Bu durum Tip 2 diyabet hastalığının gelişimine yol açar. Birçok obezite hastasında insülin direnci olduğu görülür. Prediyabet adı verilen henüz diyabet hastalığının tam olarak oluşmadığı ve yalnızca başlangıç düzeyinde insülin direncinin gözlendiği hastalarda, obezite cerrahisi uygulamaları ile obezite tedavi edilerek diyabet hastalığı oluşmadan insülin direncinin önüne geçmek mümkün olabilmektedir. Obezite ve Tip 2 diyabette en etkili ve kesin çözüm metabolik cerrahi yöntemdir. Bu yöntemle, diyabet ve beraberindeki ciddi rahatsızlıklardan tamamen kurtulabilirsiniz.
Metabolik Cerrahi Yöntemin Avantajları Nelerdir?
- Emilim bozukluğu yapmaz
- Bir süre vitamin ve mineral alımı gerektirmez
- Şeker hastalığını önler
- Kadınlarda aşırı tüylenmeyi düzenler
- Uyku apnesini önler
- Karaciğer yağlanmasını önler
- Ameliyat sonrasında insülin ilacı kullanmanıza gerek kalmaz.
- Kalp ve damar hastalıklarından, hastalığa bağlı oluşan yaralardan, felç gibi risklerden kurtulabilirsiniz
- Obeziteden kurtularak , sağlıklı bir vücuda kavuşacaksınız