Güç Zehirlenmesi (Hubris Sendromu) Nedir?
Hubris Sendromuna sahip kişiler genellikle sonrasını düşünmemekle birlikte, diğer insanları dinlemeyi ve tavsiye almayı reddederler. Aldıkları eleştirileri reddedip içlerindeki dürtüyle hareket ederler. Bu insanların sergiledikleri davranışlar kibir ile de ilişkilidir. Başarılı birçok siyasi isimler dışarıdan çok güçlü, ikna edici ve cazibeli görünürken aslında; sonrasını düşünmeden yalnızca kendi kendilerine hareket ettikleri için önce başarılı sonra ise başarısızlığa uğramaktadır. Bu aşırı kibirlilik haline Hubris Sendromu adı verilmektedir.
Hubris Sendromu kişinin kazandığı bir durum olmanın yanında daha çok çevresel etkenlerden, ailesinden, yaşadıklarından ve elde ettiği güçle beraber sonradan edindiği bir özellik olarak karşılaşılmaktadır. Tanrısal ego olarak da bilinen bu hastalık güç zehirlenmesi ya da kibir sendromudur.
Bu rahatsızlığa sahip kişiler genellikler ellerinde güç olan insanlardır. İktidarını elindeki güç ile kendini övüp yüceltmek için kullanırlar. Kendi egosunun sarsılmaması için sözlerinde, kendilerinin kutsal bir görevle görevlendirildiğini düşünürler. Kendisini yüceltirken onun dışındakileri hor görürler. Kendisini ancak Tanrı’nın yargılayacağını düşünmekle birlikte onda da haklı çıkacağına dair sonsuz inançları vardır.
Hubris sendromu narsistik, histrionik ve antisosyal kişilik bozukluğu ile yakından ilişkilidir. Toplumun bu bireyleri yüceltmesi ve ilahi bir varlık yerine koymaları kişinin kendisini üstün görmesine sebep olmaktadır.
Hristiyanlıkta yedi ölümcül günah belirlenmiştir. Bu günahlar hubris, şehvet, açgözlülük, üşengeçlik, öfke, kıskançlık ve pisboğazlık olarak sıralanmıştır. Eğer kişi kibire kapılırsa diğer günahların da yolu açılmış olacaktır.